Türkiye'de her yıl ortalama 300 bin kişi
kalp krizi geçiriyor. Bu sessiz ama ölümcül tehlike, her yaş grubundan insanı
etkisi altına alıyor. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Uz.
Dr. Nuri Cömert, alınması gereken önlemler ve kalp krizi anında yapılması
gerekenler hakkında bilgi verdi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün son verilerine göre
Avrupa'nın en genç nüfusa sahip ülkelerinden biri olan Türkiye'de kalp
krizlerinin beşte biri erken yaşta gerçekleşiyor. Sağlık sorunları
arasında yüzde 42'lik oranla kalp krizi ilk sırada yer alıyor. Türkiye'de bir
numaralı ölüm sebebi olan hastalıklar söz konusu olduğunda; şu anda herhangi
bir kalp ve damar hastalığı olsun ya da olmasın riskin, herkes için geçerli
olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nuri Cömert, "14-20 Nisan Kalp
Sağlığı Haftası" nedeniyle; kalp krizlerine yol açan risk faktörlerine
karşı alınması gereken önlemler ve kalp krizi anında yapılması gerekenler
hakkında bilgi verdi.
Cömert, kalp damar hastalıklarının herkes için gündem olması
gerektiğini ve önlenebilir hastalıklar arasında olduğunu, düzenli kontroller
sayesinde kalp krizi ve ölüm oranlarının düşürülebileceğini söyledi. Türkiye'de
modern yaşamın insanları aktif bir yaşam sürdürmekten alıkoyduğunu ve bu
yaşamın getirdiği hareketsizliğin kalbi doğrudan etkilediğinin altını çizen
Cömert, "20 yıl önce sadece 60 yaş üstü hastalarda kalp krizi görülürken;
düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam tarzı ve bilgisayar, akıllı telefon gibi
elektronik cihazların kullanımının artması nedeniyle artık 45 yaş altı kişiler
de kalp krizi geçirebilmektedir. Modern yaşam artık insanları aktif bir yaşam
sürmekten alıkoymakta ve bu yaşamın getirdiği hareketsizlik doğrudan kalbi
etkilemektedir" dedi.
"Sigaradan uzak durun, kalp krizi
riskini yüzde 50 azaltın"
Kalp damar sağlığı konusunda yapılan en büyük yanlışların başında ise hiç kalp
hastası olunmayacağının düşünülmesi geldiğini vurgulayan Cömert, "Genetik
risk faktörlerinin farkında olmamak ve sigara kullanmak da diğer yanlışların
başında gelmektedir. Sadece sigarayı bırakmak bile kalp krizi riski yüzde 50
azaltılabilir. Aktif bir yaşam benimsemek, düzenli ve dengeli beslenmek, sağlık kontrollerini
aksatmamak ve iyileştirilmiş bir yaşam tarzını benimsemek ile kalp krizinin
sizden uzak durmasını sağlayabilirsiniz. Kalp damar hastalığı riskinizi
öğrenmek için şu sorulara cevap verin; 'kötü huylu kolesterol ve kan şekeri
seviyeniz nasıl' ve 'tansiyon değerlerinizi biliyor musunuz?' Bu sorulardan
herhangi birine yanıtınız 'hayır' ise öncelikle sadece bu değerleri öğrenmek
için bir uzmana başvurun" şeklinde konuştu.
"Kalp krizi geliyorum der"
Kalp hastalıklarının önlenebilir hastalıklar grubunda olduğunu söyleyen Uz. Dr.
Nuri Cömert, "Temel testler sonrası bulunduğunuz risk grubuna göre
doktorunuz muayene ve kontrol sıklığını belirleyecektir. Yüksek riskli gruptaki
kişilere yıllık kontroller önerilirken, düşük risk grubundaki kişiler için
kontrol aralıkları uzun tutulabilir. Kalp hastalıkları önlenebilir hastalıklar
grubundadır. Erken teşhis edilen ve kalbinizin korunmuş olduğu durumdaki
tedaviler son derece başarılı sonuçlar vermektedir. İstirahat halinde, göğüs
orta hattında huzursuzluk, ezici, baskı veya yanma tarzında bazen sol kola,
sırt ve omuza yansıyan ağrı hissediyorsanız kalp krizi geçiriyor olabilirsiniz.
Ani gelişen nefes darlığı, soğuk terleme ve ölüm kaygısı da kalp krizi
habercisi olabilir. Kimi zaman kalbin alt yüzeyini besleyen damar
tıkanıklarında ilk şikayet bulantı, kusma ve baygınlık hissi olabilir"
ifadelerini kullandı.
"İlk yardım eğitimi alın"
Kalp krizinin zamana karşı bir yarış olduğunun altını çizen ve ilk 3 dakikanın
önemli olduğunu söyleyen Cömert, "Kalp krizinin belirtilerini bilmek ve
farkında olmak erken müdahalenin temel esasıdır. Kalp krizi öncesi hissedilen
göğüs ağrısının farkında olmak erken tanı ve tedavi açısından bir şans
olabilir. Kalp krizinde en önemli durum kalp ve solunum durmasıdır. Ailesinde
kalp hastalığı olan bireylerin ilk yardım eğitimi almaları, kalp masajı ve
yaşam desteği durumunda müdahaleyi bilmeleri önemlidir. Kalp hastası olan
kişiler ilaç listesi yapmalı ve bunu yanında bulundurmalıdır. Kendinizin veya
yakınınızdaki birinin kalp krizi geçirdiğini düşünüyorsanız mutlaka hemen 112
Acil çağrı numarasıyla profesyonel destek istenmelidir. Varsa kişiye hemen
aspirin verilmeli ve çiğnemesi sağlanmalıdır. Kişi oturtulmalı veya yatar
duruma getirilmelidir. Kıyafetler sıkıysa gevşetilmelidir. Kişinin derin ve
yavaş nefes alıp vermesi sağlanmalıdır. Kişiyi öksürtmek nabız farklılığı
hissedildiğinde faydalı olabilir. Kalp krizi geçiren kişi yalnız bırakılmamalı,
aralıklı olarak bilinç ve solunum durumu kontrol edilmelidir" dedi.