Kahramanmaraş HG Hospital, bölgede
yaşanan deprem felaketinin ardından artan psikiyatrik rahatsızlıklara yönelik
önemli bir adım atarak Transmanyetik Stimulasyon (TMS) cihazını hizmete aldı.
Hastane Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Nuri Öksüz, yaptığı
açıklamada cihazın özellikle depresyon, anksiyete bozuklukları ve travma
sonrası stres bozukluğu gibi sorunlarda umut verici sonuçlar elde edilmesini
sağladığını belirtti.
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından psikiyatrik
rahatsızlıklarda artış gözlenirken, HG Hospital Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Kliniği önemli bir adım attı. Hastanede yaklaşık 2 aydır hizmet vermeye
başlayan TMS cihazı, özellikle depresyon ve anksiyete bozukluklarında danışanın
klinik durumuna göre ilaçsız ve yan etkisiz bir tedavi yöntemi olarak dikkat
çekiyor.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Öksüz, cihazın depresyon, obsesif kompulsif bozukluk,
panik atak, travma sonrası stres bozukluğu gibi birçok hastalıkta etkin bir
şekilde kullanıldığını belirtti.
TMS cihazının depresyon için FDA onaylı olduğunu belirten Dr. Öksüz,
"Cihaz, beynin belirli bölgelerine elektromanyetik uyarılar göndererek
sinir hücrelerini aktive ediyor. Bu sayede depresyon gibi rahatsızlıklarda beyin
aktivitesinin yeniden dengelenmesini sağlıyoruz. Seanslar sırasında hasta
uyanık kalıyor, anestezi gerekmiyor. Bu yönüyle Elektroşok (EKT) tedavisinden
farklı" dedi.
'Transmanyetik Stimülasyon cihazı ile
tedavi'
TMS tedavisinin beyindeki belirli bölgelere manyetik darbelerle sinir
hücrelerini uyararak nöronların ve ileti sisteminin daha sağlıklı
çalışmasına yardımcı olduğuna vurgu yapan Dr. Öksüz, "Yaklaşık iki aydır
kullanılmakta olan TMS cihazı, hastalara destek amacıyla hizmet veriyor. TMS
cihazı, beynin belirli bölgelerine coil adı verilen başlıklarla transmanyetik
darbeler uygulayarak, sinir hücrelerinin uyarılmasını sağlıyor. Bu sayede
beyindeki nöronlar ve ileti sistemi daha sağlıklı çalışıyor. Bu cihaz,
dünyada ve Türkiye'de girişimsel psikiyatri alanında yaygın olarak
kullanılıyor. Özellikle depresyon tedavisi için FDA onayı bulunuyor. Bunun yanı
sıra kliniklerde anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, panik
bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, nöropatik ağrı, migren ve geçmeyen baş
ağrılarında da kullanılmakta. TMS tedavisi sırasında hastalar uyanık oluyor ve
herhangi bir anestezi uygulanmıyor. Bu yönüyle elektroşok tedavisi (EKT) ile
karıştırılmaması gerekiyor. Güvenli bir tedavi yöntemi olan TMS, hamile ve
emziren annelerde de kullanılabiliyor. Belirgin bir yan etkisi bulunmuyor.
Sadece epilepsi hastaları ve kafa içi şantı bulunan kişilerde bu yöntem tercih
edilmiyor. Çoklu ilaç kullanan veya ilaçlara dirençli depresyon hastalarında da
TMS tedavisi kullanılabiliyor. Özellikle yaşlı ve polifarmasi (birden fazla
ilaç kullanımı) olan hastalarda ilaçların sadeleştirilmesine yardımcı oluyor.
Bipolar depresyon gibi dirençli vakalarda da klinik değerlendirme doğrultusunda
TMS tedavisi uygulanıyor. Tedavi süreci, hastanın klinik durumuna göre
planlanıyor. Genellikle haftada 5-6 seans olmak üzere toplamda 20-30 seans
arasında değişiyor. Bazı hastalarda bu sayı 20 seansta tamamlanırken, bazı
vakalarda 30 seansa kadar çıkabiliyor. TMS tedavisi, ilaç tedavisine ek olarak
da kullanılabiliyor" diye konuştu.