Dünyada en fazla çeşitlilikte organ nakli yapılan Akdeniz Üniversitesi (AÜ), akciğer nakline de başlıyor.AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, organ nakli denince Türkiye’de ilk akla gelen kurumun Akdeniz Üniversitesi olduğunu söyledi. 50 yıllık organ nakli deneyiminin söz konusu olduğunu aktaran Prof. Dr. Özkan, "Organ nakli çok ciddi bir iştir. Bir merkezde dün başlanan bir operasyonla bu işin yapılabiliyor olması güven vermez. Biz 50 yıl boyunca o kadar farklı hastayla karşılaştık ki, ortaya çıkan çok ağır komplikasyonlarla nasıl başa çıkacağımızı biliyoruz. Bu iş, sadece ameliyatla bitmez, takip, bakım, komplikasyon yönetimi ve hasta ile uzun vadeli yol arkadaşlığını gerektirir" diye konuştu.
"Altyapımızı
tamamladık, ruhsat sürecimiz bitmek üzere"
Üniversitelerinde şimdiye kadar yapılmayan tek organ
naklinin akciğer nakli olduğunu hatırlatan Rektör Özkan, “Bunu uzun süredir
planlıyorduk. Ancak gerekli teknik altyapı, yoğun bakım olanakları, uzman ekip
ve multidisipliner destek tam anlamıyla sağlanmadan bu nakle başlamayı doğru
bulmadık. Nihayet altyapımızı tamamladık. Ruhsat sürecimiz bitmek üzere.
Türkiye’de bu nakli yapan iki merkez var, biz üçüncü olacağız. Bu, sadece
Akdeniz Üniversitesi için değil, Antalya ve tüm bölge için çok önemli. Çünkü
daha önce hastalarımızı diğer merkezlere göndermek zorunda kalıyorduk. Bu durum
hem maddi hem manevi açıdan yıpratıcıydı. Akciğer nakli sonrası uzun süreli
rehabilitasyon, enfeksiyon takibi ve düzenli kontrol gerekiyor. Hastaların
aylarca evlerinden, sevdiklerinden uzakta kalması gerekiyordu. Artık bu
süreçleri burada, kendi şehirlerinde yaşayabilecekler" dedi.
"Kalite en önemli kriter"
Akciğer naklinin zorluklarına değinen Rektör Özkan, “Kalp,
böbrek ve karaciğer kapalı organlardır, dışarıyla doğrudan temas etmezler. Ama
akciğer, her nefes alışverişinde dış ortamla temas halindedir. Bu da enfeksiyon
riskini çok artırır. Akciğer nakli sonrası enfeksiyon yönetimi, yoğun bakım
süreci ve rehabilitasyon hayati öneme sahiptir. Bu yüzden bu naklin her yerde
yapılmaması gerekir. Bizim için en önemli kriter, çok nakil yapmak değil, en
kaliteli şekilde yapmaktır. Bir hastayı nakilden sonra uzun yıllar sağlıklı
yaşatabiliyorsanız bu gerçek başarıdır" ifadelerini kullandı.
"Organ nakli,
bilim yapmak için muhteşem bir alan"
Bilim üretme hedefi doğrultusunda hareket ettiklerini
kaydeden Rektör Özkan, “Organ nakli, bilim yapmak için muhteşem bir alan. Hala
bilinmeyen çok konu var. İmmünoloji ve uzun vadeli yaşam kalitesi gibi
konularda araştırma alanı çok geniş. Benim immünoloji alanında doktoram var, bu
yüzden bu çalışmaları yakından takip ediyorum ve bizzat işin içinde yer
alıyorum. Amacımız sadece hizmet vermek değil, bilim üretmek, dünyaya yeni
bilgiler kazandırmak. Yakın zamanda yeni nakillerin bilimsel yönlerini de
konuşacağımız çalışmalara imza atacağız" dedi.
İlk nakiller
Kornea, böbrek, kalp, pankreas ve karaciğer nakillerinin yanı
sıra canlı vericili nakillerde de öne çıkan Akdeniz Üniversitesi, yüksek başarı
oranlarıyla dikkat çekiyor. 50 yıllık organ nakli deneyimi ile 'ilklerin
merkezi' unvanını sürdüren üniversite, en çok tercih edilen merkezlerden biri
haline geldi. Akdeniz Üniversitesi, dünyada ve Türkiye'de ilk kez yapılan
nakillerle de dikkati çekti. Milas'ta trafik kazası sonucu beyin ölümü
gerçekleşen Fatih Demirel'in (23) iki kolu, 25 Eylül 2010'da Akdeniz
Üniversitesi Hastanesi'nde 7 saat süren ameliyatla Cihan Topal'a nakledildi ve
tıp tarihine Türkiye'nin ilk çift kol nakli olarak geçti.
8 Ağustos 2011'de dünyanın başarılı ilk kadavradan rahim
naklinin yapıldığı Derya Sert, bebek sahibi olması için birkaç kez denenen
embriyo transferi sonucu gebe kaldı. 4 Haziran 2020 tarihinde erkek çocuk
dünyaya getirerek anne olan Derya Sert, tıp tarihine geçti.
Antalya'nın Manavgat ilçesi Gebece köyünde dünyaya gelen,
henüz 1 aylıkken evde çıkan yangında yüzünün yüzde 90'ında kalıcı hasar oluşan
Uğur Acar'ın hayatı, 21 Ocak 2012'de gerçekleştirilen Türkiye'nin ilk yüz nakli
ameliyatıyla değişti. Üniversitede bunun ardından 4 yüz nakli daha yapıldı.