Moodist Psikiyatri Ve Nöroloji Hastanesi tarafından geliştirilen Ruh Sağlığı Check-Up Programları Bütüncül bir yaklaşımla çok yönlü değerlendirme yaparak doğru tedavi planlamasına ışık tutuyor…
Geleneksel sağlık taramalarında fiziksel hastalıkların
tespiti ön planda tutulurken, ruh sağlığının göz ardı edilmesi günümüz sağlık
anlayışında önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu zaman metabolik
hastalıkların ruhsal sıkıntılar doğurması beden ve ruh sağlığının birlikte ele
alınmasını kaçınılmaz kılıyor. Bu noktadan hareket eden Moodist Psikiyatri ve
Nöroloji Hastanesi, bireylerin zihinsel ve duygusal sağlığını bütüncül bir
perspektifle ele alarak kapsamlı ruh sağlığı check-up programları geliştirdi.
Bu programlar, bireyin psikolojik, nörolojik ve biyokimyasal verilerini bir
araya getirerek çok yönlü bir değerlendirme sağlıyor.
Klasik Check-Up’tan
Farkı Nedir?
Ruh sağlığı check-up programları, geleneksel taramalardan
farklı olarak yalnızca fiziksel belirtileri değil, bireyin ruhsal, bilişsel ve
biyokimyasal durumunu da göz önünde bulunduruyor. Moodist Psikiyatri ve
Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Erhan Yüksek’e göre, “Ruh sağlığının
değerlendirilmesi çok hassas bir konudur. Çoğu insan kendi yaşamında derinden
hissettiği ve düşündüğü şeyleri kendince değerlendirir ve bunları nereye
koyacaklarını bilemezler. Bu tür programlar, bir profesyonel ile ilk teması
sağlaması açısından büyük önem taşır.”
Bu program sayesinde birey, ruhsal bir sorunundan habersiz
yıllarca geçen sürecin önüne geçebilir ve profesyonel destek alma fırsatı
yakalayabilir. Bizim programımızda ruh sağlığı, ayrıca hafıza, beslenme ve
biyokimya testleri bir araya getirilerek bireyin genel sağlık durumu, çok daha
geniş bir perspektiften ele alınır.
Beyin Haritalama ve Bilişsel Testlerin Önemi Ruh sağlığı
check-up programlarında kullanılan QEEG (Beyin Haritalama) ve CNS Vital Signs
testleri, bireylerin zihinsel ve duygusal sağlığını objektif verilerle
değerlendirme fırsatı sunuyor. Dr. Yüksek, “QEEG ile beyin dalgalarının frekans
ve yoğunluk dağılımı analiz edilerek bilişsel süreçler, ilaç faydasının olup
olmayacağı ve ayırıcı tanı da umut vadediyor. CNS Vital Signs ise bellek,
yürütücü işlevler, dikkat ve işlem hızı gibi alanları değerlendiren kapsamlı
bir nöropsikolojik test bataryasıdır” diye belirtiyor.
Geleneksel yöntemlerden farklı olarak bu testler, tanı koyma
sürecinde sübjektif hata payını azaltabilir psikiyatrik ve nörolojik
rahatsızlıkların daha erken teşhis edilmesini sağlayabilir. Örneğin, depresyon,
anksiyete veya DEHB tanısı konulurken yalnızca klinik gözlemler değil, beyin
aktivitesine dair objektif bulgular da değerlendirmeye alınıyor.
Biyokimya Testleri ve Ruh Sağlığı Kan testleri, ruh
sağlığını belirleyen en önemli unsurlardan biri. Yapılan biyokimyasal
analizlerle vitamin ve mineral eksiklikleri, hormonal dengesizlikler ve
metabolik süreçler hakkında detaylı bilgi elde ediliyor. B12 vitamini
eksikliğinin unutkanlık ve depresyon belirtileriyle ilişkili olduğu, D vitamini
seviyesinin düşük olmasının ise anksiyete riskini artırdığına dair kanıtlar
var. Dr. Yüksek, “ Bazı hastalarda Kan değerlerindeki değişiklikler sayesinde
yönlendirilen tedavi süreçlerinde belirgin iyileşmeler gözlemledik. B12 ve D
vitamini eksikliği giderildiğinde depresyon belirtileri azaldı, hipotiroidi
tedavi edildiğinde ise bilişsel yavaşlama büyük ölçüde düzeldi,” diyerek
biyokimya testlerinin önemine dikkat çekiyor.
Erken Teşhis ve Önleyici Sağlık Hizmetleri Psikiyatrik
hastalıkların büyük bir kısmı yıllar içinde gelişiyor ve çoğu hasta, belirtiler
dayanılmaz hale gelene kadar profesyonel yardım almaktan kaçınıyor. Oysa, erken
teşhis edilen psikiyatrik ve nörolojik hastalıkların tedavi süreci çok daha
başarılı oluyor. Örneğin, Alzheimer hastalığının erken dönemde tespit edilmesi,
hastalığın ilerlemesini yavaşlatan önlemlerin daha erken alınmasını sağlıyor.
Aynı şekilde, depresyonun ilk evrelerinde başlanan tedaviler, ilerleyen
aşamalara göre çok daha etkili sonuçlar veriyor.
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikoloğu Mert
Kaya; “RİTA ((Ruhsal Sorunlar Riski Tarama Aracı), ruhsal sağlık sorunlarının
erken teşhisinde önemli bir rol oynar. Bu araç, bireylerin ruhsal sağlık durumu
hakkında detaylı bilgi edinmek, risk faktörlerini belirlemek ve olası
psikolojik sorunların erken belirtilerini tespit etmek için kullanılan
sistematik bir yöntemdir. Ruhsal sağlık sorunlarının erken teşhisi, tedavi
sürecini hızlandırarak, olası ruhsal bozuklukların önlenmesine veya şiddetinin
azaltılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca bu tür araçların güvenilirliği ve
etkinliği çeşitli bilimsel kriterlere ve araştırma yöntemlerine dayanarak
değerlendirilir.”
Multidisipliner Yaklaşım ve Gelecek Planları Moodist
Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, check-up programlarında psikiyatristler,
psikologlar, nörologlar ve diyetisyenlerin ortak çalıştığı multidisipliner bir
yaklaşım benimsiyor. Diyetisyenler, beslenme ve ruh sağlığı arasındaki
bağlantıyı değerlendirerek kişiselleştirilmiş öneriler sunarken, nörologlar ise
nörolojik hastalıkların erken teşhisinde kritik bir rol üstleniyor.
Gelecekte bu programlara genetik testlerin eklenmesi,
bağırsak mikrobiyotası analizlerinin entegre edilmesi ve dijital sağlık
teknolojilerinin kullanımıyla bireylerin ruhsal ve bilişsel sağlığını sürekli
takip edebileceği sistemlerin geliştirilmesi planlanıyor.
Ruh sağlığı check-up programları, bireyin sadece anlık
şikayetlerine değil, uzun vadeli ruhsal ve bilişsel sağlığına da odaklanarak
kapsamlı bir değerlendirme sunuyor. Erken teşhis ve kişiselleştirilmiş sağlık
hizmetleri sayesinde bireylerin yaşam kalitesi artırılabiliyor ve ileride
oluşabilecek psikiyatrik ya da nörolojik hastalıklar önlenebiliyor. Moodist
Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nin sunduğu bu bütüncül yaklaşım, gelecekte
sağlık taramalarının standart bir parçası olmaya aday görünüyor.