Alzheimer hastalığının beynin içinde başladığına dair yaygın inanış, yeni bir araştırmayla sarsılıyor. Bilim insanları, genetik risk faktörlerini beyin sınırını oluşturan kan damarları ve bağışıklık hücreleriyle ilişkilendirerek, hastalığın dışarıdan gelen bir tehditle tetiklenebileceğini öne sürüyor.
Kaynak: TRT
Haber
Alzheimer hastalığını tedavi etmek için hastalığın nasıl
başladığını anlamak büyük önem taşıyor. Bugüne kadar yapılan araştırmalar
genellikle beynin içindeki nöronlara odaklanırken, ABD ve Almanya'dan
bilim insanlarının yayımladığı yeni bir çalışma, hastalığın asıl
tetikleyicisinin beyin sınırlarında olabileceğini gösteriyor.
Gladstone Nörolojik Hastalık Enstitüsü'nden sinirbilimci
Andrew Yang, "Beyni etkileyen hastalıkları incelerken,
çoğu araştırma beynin kendi nöronlarına odaklanıyor" diyor.
"Umarım bulgularımız, Alzheimer gibi hastalıklarda merkezi bir rol
oynayabilecek, beynin sınırlarını oluşturan hücrelere daha fazla ilgi
duyulmasına yol açar."
Genetik varyantlar
beyin bariyerinde ortaya çıktı
Araştırmacılar, MultiVINE-seq adı verilen yeni bir genetik
analiz teknolojisi geliştirdi. Bu teknoloji sayesinde, ölen 30 kişinin beyin
dokularından alınan damar ve bağışıklık hücreleri incelendi. Analizler
sonucunda, daha önce nörolojik hastalıklarla ilişkilendirilen birçok genetik
varyantın, beynin sınırlarını koruyan hücrelerde, özellikle de beyne erişimi
yöneten endotel hücrelerinde ve bağışıklık sistemi T hücrelerinde bulunduğu
keşfedildi.
Bu genetik varyantların, iltihaplı bağışıklık hücrelerinin
Alzheimer'ı tetiklemesine veya hızlandırmasına neden olabileceği düşünülüyor.
Sinirbilimci Madigan Reid, "Daha önce bu genetik varyantların hastalık
riskini artırdığını biliyorduk, ancak beyin bariyerindeki hücrelerde nasıl
hareket ettiklerini bilmiyorduk. Çalışmamız, bu varyantların çoğunun aslında
beynin kan damarlarında ve bağışıklık hücrelerinde işlev gördüğünü
gösteriyor" dedi.
Yeni tedavi yolları
için umut ışığı
Bu keşif, Alzheimer'ın sadece beyin içindeki protein
birikintilerinden ibaret olmayabileceğini, aynı zamanda dışarıdan gelen bir
tehditle de tetiklenebileceğini gösteriyor. Bu yeni bakış açısı, gelecekte
Alzheimer hastalığına karşı daha erişilebilir ilaç hedefleri ve yaşam tarzı
müdahaleleri geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Araştırmacılar, "Bu çalışma, beynin damar ve bağışıklık
hücrelerini ön plana çıkarıyor" diyerek, hastalığın dışarıdan içeriye
doğru nasıl korunabileceğine dair yeni bir yol haritası sunabileceklerini
belirtiyor.