Çin’deki bir araştırma ekibi, kırık kemiklerin büyük cerrahi işlemler olmadan onarılmasını sağlayacak yeni bir tıbbi yapıştırıcı geliştirdiklerini açıkladı.
Bir
araştırma ekibi, kırık kemiklerin metal plakalar, vidalar ya da büyük cerrahi
işlemler olmadan onarılmasını sağlayacak yeni bir tıbbi yapıştırıcı
geliştirdiklerini duyurdu.
“Bone-02”
adı verilen bu özel yapıştırıcı, istiridyelerin deniz altındaki yüzeylere
tutunma mekanizmasından esinlenerek tasarlandı ve dünya çapında büyük ses
getirdi. Basın ve sosyal medya, buluşu “mucize yapıştırıcı” olarak duyurdu.
Buluşun
arkasında Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı Sir Run Run Shaw
Hastanesi Ortopedi Bölümü'nden Profesör Fan Shunwu ve Başhekim Yardımcısı Lin
Xianfeng liderliğindeki bir ekip var.
Üniversitenin
açıklaması, gerçekten de böyle bir çalışma yapıldığını doğruluyor. Ancak klinik
çalışmalar tamamen sona ermiş değil.
İstridyelerden
ilham alındı
Araştırmacılar,
Çinli balıkçıların köprü yapımında kullandığı geleneksel bir yöntemden
esinlendi. Balıkçılar, köprülerin su erozyonuna karşı daha uzun süre dayanması
için yine denizden ilham alarak köprülere istridyeleri ekliyordu.
Çok
kırıklı ve küçük parçalı kemikler için de aynı zorluk geçerli. Kanlı ve ıslak
yara dokusunda kemiklerin yeniden kaynamasını sağlamak ortopedinin en zor
alanlarından biri.
İlk
deneylere göre ise Bone-02, kemik kırıklarının bulunduğu bölgeye
doğrudan enjekte edilebiliyor ve 2-3 dakika içinde kemik parçalarını
sabitleyebiliyor. Üstelik kanla dolu ortamlarda bile etkili olabiliyor; bu
özellik, şimdiye dek çoğu yapıştırıcının başarısız olduğu bir durum.
Çalışmayı
yöneten Lin Xianfeng, Bone-02’nin “kanlı bir ortamda bile birkaç dakika içinde
kesin sabitleme sağlayabildiğini” vurguladı.
181 kilodan
fazla yük taşıyabiliyor
İstiridyeler,
zorlu deniz koşullarında kayalara ve diğer yüzeylere yapışmak için protein
açısından zengin bir biyolojik “çimento” salgılıyor. Araştırmacılar, Bone-02’yi
bu doğal mekanizmayı taklit ederek geliştirdi.
Testlerde
yapıştırıcının 181 kilogramdan fazla yük taşıyabildiği, yüksek basınca ve kayma
kuvvetlerine dayanıklı olduğu ortaya kondu.
Doğada
biyolojik olarak parçalanabilen yapıştırıcı, kemik iyileştikçe vücut tarafından
emiliyor. Böylece, metal implantların çıkarılması için gereken ikinci ameliyat
burada geçerli değil. İlk deneyler, enfeksiyon riskini de azalttığını
gösteriyor.
Hastalar üç
dakikada iyileşiyor mu?
Basındaki
bazı haberler söz konusu buluşun insanları sadece 2-3 dakikada
iyileştirebildiğini iddia ediyor ama bu doğru değil. Burada Bone-02 kemiklerin
vidalar ve metal implantlar yerine, kendi kendine yok olabilen bir biyolojik
yapıştırıcıyla sabitlenebilmesini sağlıyor. Böylece hastanın bir dizi karmaşık
ameliyata ihtiyaç duymadan iyileşebilmesine imkan tanıyor. Ancak kemiklerin
tamamen iyileşmesi ve kaynaması için daha fazla zamana ihtiyaç var.
Üniversitenin
açıklamasına göre, klinik deneyin 150 kişiyle yapılan ilk aşamasında hastaların
üç ay içinde iyileştiği gözlemlendi.
Deneye
katılan kişilerden biri, travma nedeniyle bileğinde parçalı bir distal radius
kırığı olan genç bir işçiydi. Geleneksel tedavi, ameliyatla plaka ve vidaları
yerleştirmek için büyük bir kesinin açılmasını gerektiriyordu. Bu, oldukça
invaziv (müdahaleci) bir işlem; tendon yapışıklıkları ve sinir hasarı riski
taşımakla kalmıyor, aynı zamanda ikinci bir ameliyat gerektiriyordu. Bone 02
deneyinde ekip, sadece 2-3 cm'lik bir kesi açarak yapıştırıcıyı enjekte etti.
Üniversite, parçalanmış kemik parçalarının sadece üç dakikada hassas
bir şekilde bağlanmasını ve sabitlenmesini sağladıklarını belirtiyor. Üç aylık
takip, hastanın kırığının komplikasyonsuz bir şekilde iyileştiğini ve bilek
fonksiyonunun tamamen geri kazanıldığını göstermiş.
Uzmanlara
göre, klinik denemelerin tamamından olumlu sonuç alınırsa bu buluş ortopedi
cerrahisinde devrim yaratabilir. Saatler süren operasyonların dakikalar içinde
tamamlanması, daha küçük kesilerle daha az invaziv cerrahi, düşük maliyet ve
daha hızlı iyileşme gibi pek çok avantaj sağlanabilir.
Özellikle
karmaşık kırıklarda, plak ve vidalarla kemiklerin yeniden “inşa edilmesi”
yerine, doğal yapıştırıcıyla sabitlenerek iyileşmesi mümkün olabilecek.
Şüpheler
neler?
Öte
yandan tüm bu açıklamalar Çin devletine bağlı CCTV ve Global
Times gibi medya organlarında yayınlanan haberlere ve üniversitenin kendi basın
açıklamalarına dayanıyor.
Bir
bilimsel gelişmenin güvenilir olup olmadığını gösteren en önemli unsur ise
klinik deneylerdeki bulguların bir makalede aktarılması ve bu makalenin hakemli
bilimsel bir dergide yayınlanması. Böyle bir dergiden kabul alan makaleler, o
çalışmada yer almamış bağımsız bilim insanları tarafından kontrol edilir ve
onaylanır. Onaylanan makaleler yayınlanır ve böylece güvenilirliği teyit
edilmiş olur.
Oysa
burada bahsi geçen Bone-02 çalışması henüz bir dergide yayınlanmadı ve hakem
değerlendirmesinden geçmedi. Bu da birçok bilim insanının, medya haberlerine
şüpheyle yaklaşmasına neden oluyor.
Keşfin gerçekten işlevli olup olmadığı, klinik deneylerin tamamlanması ve
hakemli bir dergide yayınlanması sonucunda kesinleşecek.
Kaynak: ntv.com.tr