Türkiye'nin obezite haritasındaki değişime dikkat çeken Prof. Dr. Kervan, obezitede artık Doğu Karadeniz'in alarm vermeye başladığını belirterek “Türkiye'nin obezite haritasında neden bir değişiklik var? Özellikle Karadeniz bölgesinde obezite artıyor. Daha önce sağlıklı bireylerin en fazla olduğu bölgeler, şimdi hızla artış gösterdiği bölgeler olmaya başladı" dedi.
Türk
Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Genel Sekreteri ve TÜSEB Başkanı Prof.
Dr. Ümit Kervan Türkiye'nin obezite haritasındaki değişime ilişkin
açıklamalarda bulundu.
Prof.
Dr. Kervan, bir zamanlar en düşük obez bölge olarak dikkat çeken Karadeniz
bölgesinde, özellikle Doğu Karadeniz'de obezitenin hızlı yükselişine dikkat
çekti. Obezite haritasındaki değişim, kardiovasküler hastalıkların ekonomik
yükü ve kronik hastalıklarla ilgili yürütülen son çalışmalar ve yerli tıbbi
cihaz üretimindeki dev adımlardan da bahseden Prof. Dr. Kervan, yerli üretim
stentlerin de yolda olduğunu vurguladı.
“Doğu
Karadeniz bölgesine dikkat etmemiz gerekecek”
Prof.
Dr. Kervan, “TÜSEB'in Kronik Hastalıklar Enstitüsü var. Sayın Bakanımızın
özellikle obezite ile ilgili bize vermiş olduğu bir ödev var. Bu konuda ciddi
bir çalışma hazırladık. Üç tane büyük rapor yolda. Bu raporumuzu Sağlık
Bakanımız kendisi bizzat açıklayacak. Raporlar, Türkiye'nin obezite
haritasındaki değişimi mercek altına alıyor. Daha önce görmediğimiz, özellikle
Karadeniz bölgesinde örneğin, obezite hızla artıyor. Daha önce sağlıklı
bireylerin en fazla olduğu bölgeler olarak bildiğimiz yerler şimdi obezitenin
hızla artış gösterdiği bölgeler olmaya başladı. Doğu Karadeniz bölgesine
örneğin biraz daha dikkat etmemiz gerekecek. Oralarda toplum daha fazla
aktifken, biraz aktivitelerimizden ödün vermeye başladık gibi görünüyor"
diyerek bölgedeki yaşam tarzı değişimlerine işaret etti.
“Yılda 4,5
milyar lira kolesterol düşürmeye gidiyor”
Kardiovasküler
hastalıkların ekonomik yüküne de dikkat çeken Prof. Dr. Kervan, “Dünyada ölüm
nedenleri arasında yüzde 30'un üzerinde paya sahip kardiovasküler hastalıklar,
Türkiye'de de sağlık sisteminin en büyük yüklerinden biri. Ülkemizde en çok
para harcadığımız branş, en çok tedavi gerektiren hastalıklar da yine bunlar.
Yılda yaklaşık 85 bin açık kalp cerrahisi yapılıyor ülkemizde. Bunların büyük
bir kısmı koroner ameliyatlar ve kalp kapak ameliyatları. Kronik hastalıkların
sayısı arttıkça, tedavi maliyetleri de yükseliyor. Kalp damar hastalıkları için
yıllık yaklaşık 30 milyar lira civarında bir para ödüyoruz ülke olarak. Sadece
kan yağ düzeyi, yani kolesterolü düşürmek için 4,5 milyar lira civarında bir
para harcıyoruz. Bunların hepsi çok kıymetli. Eğer biz koruyucu sağlığa dikkat
edip bu hastalıkları azaltabilirsek, ülkemize ekonomik olarak da bir katkı
sağlamış olacağız. Cihaz bazında da ilaç bazında da ciddi maliyetler var.
Türkiye'nin bu alanda dışa bağımlılığı ise önemli bir sorun" diye konuştu.
“Yerli
stentler geliyor”
Özellikle
cihaz kısmında Türkiye'nin yurt dışına bağımlılığını da vurgulayan Prof. Dr.
Kervan, TÜSEB'in bu nedenle yerli üretimle bu bağımlılığı azaltmak için üreten
sağlık politikasıyla önemli projeler için kolları sıvadığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Kervan şunları söyledi:
“ASELSAN
iş birliğiyle geliştirilen kalp akciğer makinesinin klinik çalışmalarına
başlanacak. 2026 yılının ikinci yarısından sonra artık hastanelerimizde
ASELSAN'la birlikte geliştirdiğimiz kalp akciğer makinesini kullanıyor
olabileceğiz. Ayrıca koroner stentler ve aort damarındaki genişlemeler için
kullanılan büyük stentlerin yerli üretimi için çalışmalar sürüyor. Bunu da
ülkemizde üretebilecek duruma geliyoruz. En sağlıklısı, hastalarımız için en
faydalısı olabilecek ve uluslararası arenada da rekabet edebilecek bir ürün
yaratma konusunda adım adım gidiyoruz."
Genç hipertansiyon tehlikesi
Kronik
hastalıklar arasında hipertansiyon da önemli bir yer tutuyor. Prof. Dr. Kervan,
“Gerçekten de toplumumuzda birçok kişi hipertansif olduğunu dahi bilmiyor. Geç
hipertansiyon hastaları bize genellikle komplikasyonlarla geliyor" diyerek
erken teşhisin önemine vurgu yaptı. TÜSEB'in Kronik Hastalıklar Enstitüsü, genç
yaşta hipertansiyon üzerine yoğun bir çalışma yürütüyor. Prof. Dr. Kervan, bu
konuda da şu bilgileri verdi: “Uzun süre hipertansiyona maruz kaldığınızda
damarlarınızda sertleşme oluyor. Ve o damar sertliğine bağlı olarak felç
geçirme, beyin kanaması ya da ölümcül kalp hastalıkları ortaya çıkabiliyor.
Enstitü, Sağlık Politikaları Enstitüsü ile iş birliği içinde, yaş gruplarına
özel tansiyon hedefleri belirleyerek bir politika raporu hazırlıyor. Konuyla
ilgili çalışan bilim insanlarımız, epidemiyologlarımız, hastaları belli yaş
gruplarına böldüler. Bu yaş gruplarında olması gereken tansiyon konusundaki
hedef değerler ve bizim ülkemizdeki hedefleri ortaya çıkardılar ve bir rapor
hazırlanıyor şu anda."
Kaynak: DHA