Romantik ilişkilerde aşırı ilgi veya ilgisizlik davranışlarının görülebildiğini belirten uzmanlar, bu davranışların bireylerin bağlanma stilleri ve duygusal ihtiyaçlarıyla doğrudan ilişkili olduğunu söyledi.Aşırı ilginin, kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerde ortaya çıktığını dile getiren Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Bu bireyler, terk edilme veya reddedilme kaygısıyla ilişkiyi daha fazla kontrol etmeye çalışabilirler. Diğer taraftan, ilgisizlik genellikle kaçınan bağlanma stiline sahip, duygusal olarak mesafe koyma eğiliminde olan ve duygusal yakınlığa karşı direnç gösteren bireylerde görülür.” dedi. Bu dengesizliklerin, partnerler arasında güvensizlik yaratarak ilişkide duygusal kopukluğa neden olabileceğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, sağlıklı bir ilişkinin sürdürülebilmesi için bireylerin duygusal farkındalık geliştirmesi, sınırlarını açıkça ifade etmesi ve empati kurması gerektiğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi
NPistanbul Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, romantik
ilişkilerde görülebilen aşırı ilgi veya ilgisizlik davranışını ve nedenlerini
değerlendirdi.
İlişkideki dengesiz durumlar, psikolojiyi
olumsuz etkileyebilir…
Romantik
ilişkilerde aşırı ilgi veya ilgisizliğin bireylerin duygusal ihtiyaçları, güven
duyguları ve bağlanma biçimleriyle doğrudan ilişkili olduğunu dile
getiren Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Aşırı ilgi, genellikle
partnerin duygusal onaya veya kontrol arayışına yönelik bir davranış olarak
ortaya çıkabilir. Bu durum, bireyin güven duygusunda bir eksiklik veya ilişkiye
dair güvensizlik yaşaması sonucu tetiklenebilir.” dedi.
Diğer
taraftan ilgisizliğin bireyin duygusal mesafe koyma isteğinden ya da
kayıtsızlık hissinden kaynaklanabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog
Özgenur Taşkın, “İletişim eksiklikleri, ilişkiyi algılama farklılıkları ve
bağlanma tarzlarının uyumsuzluğu, her iki durumda da partnerler arasında
duygusal kopukluk ve güvensizlik yaratabilir. Bu tür dengesizlikler, ilişkinin
sağlığını olumsuz etkileyebilir ve uzun vadede partnerlerin psikolojik iyilik
halleri üzerinde de ciddi olumsuz etkiler yaratabilir.” şeklinde konuştu.
Çocukluk deneyimleri, yetişkinlikteki
ilişki davranışlarını şekillendirebiliyor!
Aşırı ilgi
veya ilgisizlik davranışlarının psikolojik açıdan bağlanma teorisi ile
açıklanabileceğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Özellikle
güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, sağlıklı sınırlar koyarak duygusal
yakınlık kurarken, kaygılı ve kaçınan bağlanma stilleri bu dengeyi kurmada
zorlanabilirler.” dedi.
Bağlanma
teorisine göre, bireylerin çocukluk dönemi deneyimleri ve geçmiş ilişkilerinin,
yetişkinlikteki romantik ilişkilerdeki davranışlarını şekillendirdiğini
hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Aşırı ilgi, özellikle
kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerde görülür. Bu bireyler, terk edilme
veya reddedilme kaygısıyla ilişkiyi daha fazla kontrol etmeye çalışabilirler.
Diğer taraftan, ilgisizlik genellikle kaçınan bağlanma stiline sahip bireylerde
görülür. Bu kişiler, duygusal olarak mesafe koyma eğilimindedirler ve duygusal
yakınlığa karşı bir direnç gösterirler. Bu bağlamda, geçmişteki duygusal
travmalar, terk edilme veya ihmal edilme deneyimleri, bireyin ilişki içinde
aşırı ilgi veya ilgisizliğe eğilimli olmasına neden olabilir.” açıklamasını
yaptı.
Aşırı ilgi de ilgisizlik de güven duygusunu
sarsabilir!
Partnerlerden
birinin aşırı ilgi göstermesi veya ilgisiz davranmasının ilişki dinamiklerine
etkilerini değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın şunları söyledi:
“Aşırı ilgi, ilişkiye dair boğulma hissi yaratabilir ve partnerde baskı,
tükenmişlik ya da bağımsızlık ihtiyacı doğurabilir. Bu durumda, bireyler
kendilerini duygusal olarak kısıtlanmış hissedebilir ve bu da ilişkiyi daha
fazla zorlaştırabilir. İlgisizlik ise, duygusal mesafe yaratır ve zamanla
partnerler arasında empati kaybına yol açar. Bu, ilişkiyi soğutabilir ve
duygusal kopukluk derinleşebilir. Her iki durumda da, partnerlerin güven
duygusu sarsılabilir ve bu da ilişkinin devamlılığı üzerinde olumsuz bir etki
yaratabilir. Ayrıca, her iki taraf da daha az tatmin edici duygusal deneyimler
yaşar, bu da bireysel ve ilişki düzeyinde psikolojik zorlanmalara yol
açabilmektedir”
Bireysel farkındalık geliştirmek dengeyi
sağlamak için önemli
İlişkilerde
aşırı ilgi veya ilgisizlik gibi dengesizliklerin önlenmesi için, öncelikle
sağlıklı bir iletişim kurulması gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog
Özgenur Taşkın, “Partnerler, duygusal ihtiyaçlarını ve sınırlarını açıkça ifade
etmeli ve birbirlerinin ihtiyaçlarına duyarlı olmalı” diye
konuştu. Bireysel farkındalık geliştirmenin, özellikle bağlanma
stillerinin farkında olmanın ve bu farkındalıkla ilişkinin dinamiklerini
anlamanın, çiftler arasında dengeyi sağlayabilecek önemli bir etken olduğunu
ifade eden Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın , sözlerini şöyle tamamladı:
“Ayrıca, bireysel alan tanıma ve birlikte geçirilen zamanın kalitesine
odaklanma, ilişkinin duygusal sağlığını destekleyecektir. Bir çiftin ilişkisini
sağlıklı bir şekilde sürdürmesi için empati geliştirmek, güvenli bağlanma
sağlamak ve birbirlerinin duygusal durumlarına duyarlı olmak gereklidir. Bu tür
dengesizliklerin önlenmesi ve düzeltilmesi için, psikoterapi gibi profesyonel
desteklerin de önemli bir yeri vardır” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)