İleri yaş hastalığı olarak bilinen yüksek tansiyon diğer adıyla hipertansiyon, genç yaşlarda da görülebiliyor. Ailesinde hipertansiyon öyküsü bulunan kişilerin erken yaşlardan itibaren farkındalık kazanmasının önemini vurgulayan İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Murat Değertekin, genç yaşta ortaya çıkan hipertansiyonda ilaç kullanımından kaçınmanın sakıncalarına işaret etti. Yüksek tansiyonun erken dönemde fark edilmesinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Değertekin, “Tansiyonu ne kadar erken tedavi edersek iki fayda ortaya çıkar. Birincisi, hastalığa bağlı problemleri o kadar erken önlemiş oluruz. İkincisi hastalığın tedavisinde kullanılan ilaç sayısı azalır. Bir ilaçla bu hastalığı ömür boyunca takip ve tedavi edebiliriz” diye konuştu
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp
Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Murat
Değertekin, hipertansiyon hastalarının dikkat etmesi gerekenler konusunda
tavsiyelerde bulundu.
Tansiyon değeri 120-80 olmalıdır
Tansiyonun “Damarda dolaşan
kanın damar duvarına yaptığı kan basıncı” olatak tanımlandığını belirten Prof.
Dr. Değertekin, “Bu kan basıncının normal değerin üzerine çıkmasına da hipertansiyon
ya da yüksek tansiyon diyoruz. Burada değer 120-80 olmalıdır. Eğer bir kişinin
istirahat halinde ölçtüğü tansiyon, 120-80 üzerindeyse ‘Tansiyonu yükselmeye
başlamış’ diyoruz. Takip eden birkaç gün içinde devamlı olarak tansiyon 140-90
üzerine çıkıyorsa o zaman hipertansiyon tanısını koyuyoruz” dedi.
Hipertansiyonun yüzde 90’ını
esansiyel tansiyon oluşturuyor
Hipertansiyonun nedenlerine
değinen Prof. Dr. Değertekin, “Hipertansiyon erişkin yaşlarda ortaya çıkarsa
esansiyel (primer) yani nedeni bilinmeyen tansiyon diyoruz. Genellikle
hipertansiyonun yüzde 90’ını oluşturan primer hipertansiyonun nedeni
bilinmemektedir. Birçok multi faktöriyel ve hafif genetik problemlerle erişkin
yaşta görülmektedir. Diğerleri ise birtakım organ problemlerine bağlı oluşan
hipertansiyonlardır. Bunlara da sekonder hipertansiyon deniyor” dedi.
Hipertansiyon genç yaşlarda da
ortaya çıkabilir
Hipertansiyonun genellikle ileri
yaşlarda görüldüğünü ancak genç yaşlarda da ortaya çıkabildiğini belirten Prof.
Dr. Değertekin, “Hipertansiyon genç yaşlarda da ortaya çıkar. O yüzden
kişilerin bu konudaki farkındalığının önemi büyük. Bireylerin kan basıncını
ölçtürmesi, zaman zaman bunları takip etmesi, özellikle genç yaşta başlayan
hipertansiyonu yakalamak açısından önemli. Özellikle ailesinde yüksek tansiyon
yani hipertansiyon olan kişilerin genç yaşta bu farkındalığının artırılması,
kişinin tansiyon değerlerini takip etmesi, hastalığın erken dönemde fark
edilmesini ve hastalığa bağlı probemlerin oluşmasının engellenmesini sağlar. Özellikle
ailesinde yüksek tansiyon olan kişilerde 20’li yaşlardan sonra tansiyonun
yakından takibi önemli” uyarısında bulundu.
Genç hastaların ilaç
kullanmaması çok yanlış
Genç yaşta ortaya çıkan
hipertansiyon hastalığında ilaç kullanımından kaçınmanın en büyük hata olduğunu
kaydeden Prof. Dr. Değertekin, “Yanlış bir inanış var: Sanki tansiyon yaşlı
hastalığı hep ileri yaşta görülür. Genç yaşta tansiyon yüksek olsa bile ilaç
kullanılmaktan kaçınılıyor. Bu çok yanlış. Önemli olan tansiyonu doğru zamanda
yakalamak. Tansiyonu ne kadar erken tedavi edersek iki fayda ortaya çıkar.
Birincisi, hastalığa bağlı problemleri o kadar erken önlemiş oluruz. İkincisi
hastalığın tedavisinde kullanılan ilaç sayısı azalır. Bir ilaçla bu hastalığı
ömür boyunca takip ve tedavi edebiliriz” diye konuştu.
Kontrol altında tutulması
hastalık riskini azaltıyor
Hipertansiyonun kontrol altında
tutulmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Değertekin, “Hipertansiyon kontrol
altında tutulmazsa bütün organları etkiler çünkü o zaman kan basıncı bütün
organlarda yükseleceği için özellikle kalp hastalıklarında ciddi problemler
olabilir. Kalp krizleri, kalp yetersizlikleri, kalp duvar kalınlıkları ortaya
çıkabilir. İkincisi göz, böbrek ve diğer periferik damar hastalıkları dediğimiz
birçok hastalığı tetikleyebilir. O nedenle hipertansiyonun kontrolü çok
önemlidir” dedi.
Hipertansiyon hastaları en çok
nelere dikkat etmeli?
Hipertansiyon hastalarının
dikkat etmesi gereken noktalara değinen Prof. Dr. Değertekin, “Hipertansiyon
teşhisi konulmuşsa düzenli doktor kontrolünde olunmasında fayda var. Yaşam
şekli değişikliği dediğimiz, doğru ve dengeli beslenme ile egzersizin hayatın
bir parçası haline getirilmesi, varsa obezitenin kontrol altına alınması
önemli. Kalp hastalıkları, diyabet, yüksek kolesterol gibi eşlik eden
hastalıkları varsa bu hastalıklarla ilgili tedavilerin de doğru yapılması
gerekir. Hipertansiyondan dolayı ilaç kullanmaları gerekiyorsa ilaçlarını
düzenli bir şekilde doktor kontrolünde kullanmaları gerekmektedir” diye
konuştu.
Egzersiz tansiyon ilacına
ihtiyacı azaltır
Hipertansiyonda tuz tüketimine
dikkat edilmesinin de önemini hatırlatan Prof. Dr. Değertekin, “Tuz tüketimi
derken sadece yemeklere tuz atmak değil de özellikle tuz oranı yüksek olan
işlenmiş gıdaları da dikkatli bir şekilde tüketmeleri önerilir. Bunun yanında
hipertansif kişilerde egzersiz alışkanlığının oluşması, tansiyonun kontrol
altına alınmasında etkili olur ve tansiyon ilacına ihtiyacın azalmasını sağlar.
O yüzden bu kişilerin düzenli egzersiz yapması, ideal kilolarına yaklaşacak
şekilde beslenme alışkanlıklarını da düzenlemeleri oldukça önemlidir” diye
konuştu.
Tansiyon ilaçlarının düzenli
kullanımında sorun yaşanıyor
Hipertansiyon hastalarında
gözlemlenen en önemli sorunun ilaç kullanımında ortaya çıkan düzensizlikler
olduğunu kaydeden Prof. Dr. Değertekin, şunları söyledi:
“Hipertansiyon hastalarının
birçoğunda ilaç ihtiyacı doğar. Burada doktor kontrolünde hastaya uygun ilacın
düzenlenmesi önemli. İlaçlar düzenlendikten sonra da bu ilacın ne kadar düzenli
alınırsa tansiyonun o kadar kontrol altına alınacağı bilinmeli. Tansiyonumuzu
ne kadar kontrol altında tutabilirsek tedavide de o kadar başarılı olunmuş
denilebilir. Hem ülkemizde hem dünyada hipertansiyon hastalarında gözlemlenen
en büyük problem, ilaç tedavisindeki aksama. İlaçların düzenli olarak
kullanılmasında sorun yaşanyor. Hastalar ilaçlarını 6 ay, bir yıl kullanıyor,
sonra ilaçlarını kesmek istiyor ya da kesiyorlar. Bu da tedavinin yarım
kalmasına ve hipertansiyonun da olumsuz etkilerinden korunmayı sınırlı hale
getiriyor. O yüzden ilaç tedavisi başlanmışsa tedavinin düzenli yapılması
önemli. Hasta ve doktor arasında uyum açısından iletişim de önemli.”
Bireysel ve toplumsal
farkındalık önemli
Hipertansiyonun önlenmesinde
bireysel ve toplumsal farkındalığın önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Muzaffer
Murat Değertekin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’de yüzde 30-40 oranında
kişi, hipertansiyonunun farkında değil. Önemli olan ikinci nokta ise
hipertansiyon teşhisi konulduktan sonra ilaç tedavisine başlandığında hasta
‘Nasıl olsa ilaç kullanıyorum’ diye tansiyonunu takip etmiyor. Bu yüzden de
yine yüzde 30-40’ının etkin ilaç kullanma problemi var. Hem hastalığın
farkındalığı ve tanısında bir problemimiz var hem de tanı konulduktan sonra
ilacın düzenli kullanımında bir problem var. Bu iki problemin özellikle
aşılması, hipertansyon kontrolü ve hipertansiyona bağlı oluşacak ek
hastalıkların kontrolü açısından önemli.
Bilinçlenme çocukluk çağında
başlamalı
Yaşam şekli değişikliği
konusunda toplumu motive etmek lazım. En önemlisi hipertansiyonla beraber giden
obezite gibi eşlik eden hastalıklar konusunda da erken dönemde ailelerin
çocuklarına egzersiz, ideal kilo, doğru beslenme alışkanlıkları, tüketilen
gıdaların seçimi gibi konularda yönlendirme yapması, ileride çocukların obezite
ve hipertansiyondan korunmasını sağlar. Düzgün gıda tüketimi ve düzenli
egzersiz alışkanlığı olanların hipertansiyonla karşılaşma riski düşer ya da bir
genetik yatkınlık varsa ortaya çıkması ötelemiş ya da geciktirilmiş olur.”